Atakan Celisi

Geçmişsin ulu gecelerden,
Dudakların güneş dolu bir tasta.
Verir sana bir sonsuzluk hâli...

Saygıdeğer zaman, işine karışmak gibi olmasın ama sürekli hareket hâlindesiniz. Şöyle bir durup dinlenmek, kahve içmek, kitap okumak istemez misiniz? Siz ile...

Sonra akşam oldu, sonra gece.
Üstü karalanmış bir gün gibiydik.

Senin gönlün, meshur ve musahhardır, mazursun.
Sen, gamın ne olduğunu hiç bilmedin, mazursun.
Ben, sensiz bin gece kan yuttum;
Sen, bir gece sensiz kalmad...

Esmek yeryüzünden ötelere, gökyüzüne,
Bütün gecelerle maviliklerle dolmak taşmak,
İnsan soluğu değmemiş zamanlara kadar...

Duyduk, birleşen kirpiklerimizle gecenin diyarını;
Ki tüylü meyvelerin parmaktaki lezzeti vardı bunda...