artık su bulanık
durum tam bir bunalım.
ne yana dönsem içler acısı bir kalabalık.
şurada bi kahve içip kırk yılımı kuşlara verecektim sadece.
baktım ki ...
bir şeyin kıymeti onun yokluğu ile ölçülür. ne kadar yoksa bir şey o kadar kıymetlidir. ve sen çok kıymetlisin.
seni anlatabilmek için yürüdüm bunca yolu. dikenlerin kusuruna bakma, çoğu kısmı içeride. ve kanayan aslında içim, sana bulaştıysa beni affet. hemen değilse ...
beni bu yerden al
burası benim yerim değil.
senden başka memleket bilmiyorum ben.
üç beş karanfil alalım, götür beni buradan, bana göre değil.
ne havası ...
harici bir şey demeden, sadece şu hasrete odaklanarak; yıkımla ve sağlam durmak arasında ne ince bir çizgi bu. ne ölüyorsun ne de dirisin.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok