Toggle navigation
Edebiyat
Roman
Şiir
Öykü
Günlük
Gezi Yazısı
Masal
Deneme
Eleştiri/Çözümleme
Biyografi
Sinema
Ne İzliyorum
Çözümleme/Eleştiri
Müzik
Ne Dinliyorum
Bana Ait
Çocuk
Kitap Önerisi
Film & Tiyatro Önerisi
Diğer
Fotoğraf
Resim/Çizim
Gezi&Mekan Öneri
Plastik Sanatlar
Tasarım/İllüstrasyon
Güncel
Genel Kültür
Ne Okuyorum
Sözlük
DESTEK OL
Giriş Yap
Sessizliğe Meftun
@rabiahsenn
Gülünç, acemi, çocuksu...
72
Takip Edilenler
43
Takipçiler
YAYINLANANLAR (13)
BAŞLIKLAR (1)
YORUMLAR (17)
BEĞENİLENLER
Dağınık ortamlarda kafamı toplayamamak, öyle ortamlarda kafamın da dağılması. Bir de mükemmeliyetçi düşünce yapısının mahvettiği birisi olarak mükemmeliyetçilik diyebilirim.
Henüz ilkokuldayken(sanırım 2.sınıf) , köyümüzün lojmanın da kalan ve çok çekindiğim ama sevdiğim bir öğretmeninimizin arabasının anahtarı içerde kalmış ve araba kilitlenmiş. Açılmıyor. Yalnızca bagajı açılıyor ve orada daire şeklinde servis tabağı genişliğinde falan bir delik var içeriye açılan. Biz oyun oynarken beni çağırdılar ve beni o delikten arabaya geçirdiler. Ve onların tarif etmeler...
"Ne söylesem boş" demek geliyor içimden...
Bi üstte verilen cevap tam olarak benim de cevabımı benim anlatamayacağım kadar iyi cevaplamış. Bu sebeple kısacası heyecan ve korku.
Hak etmemiş olsam da ansızın gelme ihtimali olup, kıymetini bilememekten korktuğum günler. Ya da istediğim şeyler uğruna çabalamaya başladığımda çabalarımın sonucunu ilk aldığım günler bu günler olabilir diye düşünüyorum.
Yazmak benim için her zaman içimi dökmekten ibaretti. Onu da 8.sınıftan beridir yaparım. Günlük değil de düşüncelerimin hiddetlendiği ve duygularımın yoğun olduğu zamanlarda yazardım. Sonra kendimi anlamak için kendimle konuşur gibi yazmaya başladım. Kendim bile inanmakta zorlandım ama bi arkadaştan daha iyi geliyordu yazmak. Lise hayatımda da hep bu şekilde yazdım. Daha yeni keşfeder oldum nor...
Heyecan...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok