Yeterince farkındaysak ve bu kapalı şahısların çokluğunu da biliyorsak umut denilen şey süresiz tatile çıkıyor. Işık karşıtları çoğunlukta, terazi onların yönünde ağır. Savaşlar, soykırımlar, insan/kadın/çocuk hakkı ihlalleri, doğa/hayvan katliamları, cinayetler, kötü -izm'lerin hepsi karanlığın ağır basmasına sebep olan ışık karşıtlarının fazlalığı. Peki soruyorum o kutsal soruyu:
Sayımızı nasıl artıracağız?
Eğer umudumuz dünyanın mükemmel bir yer olmasını beklemek ise bunun pek mümkün olduğunu düşünmüyorum. İyilerin sayısının artması da bir anlam ifade etmiyor zira ölecek ve zarar görecek birileri olmaya devam ettikçe acılarımız da aynı şekilde sürecek. Sanıyorum dünyanın aynı düzende ilerleyeceğini göreceğiz. Çünkü çok kalabalığız ve birileri ezerken diğerleri ezilecek. Herkesin iyi veya herkesin kötü olmasını bekleyemeyiz. Bunu kontrol edemeyiz maalesef. Yapmamız gereken ve ümit etmemiz gereken mesele bence kendimiz ve çevremizde bulunan en azından kontrol altında tutabileceğimiz şeylerdir. İşe kendimizden başlayarak bu süreci devam ettirebiliriz. Çocuklarımızı sevgiyle ve hoşgörüyle yetiştirirsek bazı şeyleri düzeltebiliriz. Bu bile sınırlı yaşamlarımız için oldukça yeterlidir.