Detaylara girmeyeceğim. Kısaca, bir anda çevremdeki herkes bana karşı cephe aldığı an derin bir yalnızlık hissetmiştim ve gözlerim dolmuştu. Tuttum kendimi. Demek gerçek buymuş dedim içimden. Başkalarının gözünde bir değerinin olmadığını fark ettiğin an yalnız olduğunu anlıyorsun. Sevincini paylaşmıyorlarsa, seninle ağlayan yoksa yalnızsındır. Mutlu haberler için aranmıyorsan, zor zamanlarda varlığın istenmiyorsa yalnızsindır. Ve olduğun gibi kabul görmüyorsan yalnızsındır.
İnsanlık bir bütün olarak yaşar ve gelişir. Ama özünde her insan yalnızdır. Sadece zaman ve boşluk var. Boşlukta nedenini bilmeden tükettiğimiz zaman var. Bu zamanı istemeden tüketirken bazı insanlarla zamanı paylaşıyorsunuz, aslında zamanı paylaşınca yalnız olmamış olmuyoruz, bazen iyi hissetmemizi sağlıyor bazen kötü, ama bunun bir önemi yok , kahvaltı yaparken yumurtamla paylaştığım zamanla bir insanla paylaştığım zamanın pek bir farkı yok bence, ikisinden de yeni şeyler öğrenebilir veya paylaştığımız zaman hakkında duygularımızı kullanabiliriz. İnsanla zaman paylaşmak neredeyse her insana daha iyi gelir, çünkü karşısındaki insanın onu anlayabileceğini düşünür. Ama anlamak neredeyse imkansızdır, empati kurmak demiyorum, anlamak diyorum. Empati kurmak için karşınızdaki insan ile aynı veya benzer olayları deneyimlemeniz lazım, ama anlamak için hem bunu yapmak hem de karşınızdaki ile aynı düşünmek lazım, bu durumda anlamak daha da zordur. Bundan dolayı aslında yalnızlık abartılacak ve üzülecek bir şey değildir. Hatta sizi düşünmeye itecek mükemmel bir şeydir. Yalnız olduğunuz için olmayın. Yalnızlık size içinizdeki sizi, gerçek sizi gösterir.