Yine senle başlıyorum sözlerime;

Yine seni ne kadar çok sevdiğimden,

Özlediğimden bahsedeceğim.

Yeryüzündeki herkese anlatabilirim sana olan aşkımı.

Bir tek sana anlatamıyorum.

Bir tek sen inanmıyorsun aşkıma.

Bir tek sen inanmıyorsun canımın acıdığına.

Bir tek sen inanmıyorsun bu hislerin sana özel olduğuna.

Ağlamak istiyorum. 

Sabahlara kadar, hıçkıra hıçkıra ağlamak…

Bağıra çağıra aşkımı anlatmak istiyorum.

O bakışlarını, o gülüşlerini anlatmak istiyorum.

O masum, utangaç tavırlarını…

Yine tutamıyorum işte kendimi;

Yeniden süzülüyor yanağımdan yaşlar.

Söz vermiştim oysa kendime.

Bir daha ağlamayacaksın, bu son demiştim geçen sefer.

Her seferinde olduğu gibi, bu sefer de söz veriyorum kendime.

Ağlamayacağım artık. 

Ne olursa olsun, mutlu olacağım…

Kim bilir, bu sefer tutabilecek miyim sözümü?

Bu sefer gerçekten mutlu olabilecek miyim?


Yokluğun oturdu sol yanıma, gitmiyor.

Zaman geçtikçe, özlemin daha da artıyor içimde.

Korkuyorum, sesini unutacağım diye.

Gözlerini, dudaklarını unutacağım diye korkuyorum. 

Ya bir gün silinirse aklımdan? 

O zaman geçer mi özlemim?

Ya neyi özlediğimi hatırlamadan devam edersem özlemeye?

İçimdeki o boşluk…

İçimdeki o yarım kalmışlık geçer mi ki?