Böyle günlerde ben hep duygusallaşırım. Normalde de duygusalım evet ama her sene bu tarihte daha da yoğunlaşır duygularım.


İnsan yaş aldıkça daha da olgunlaşırken daha da güçlenirken daha az duygusal olurken sanki ben yaşım ilerledikçe daha da duygusallaşıyorum. Tamam kabul ediyorum olgunlaştığım zamanlarım oluyor. Ama çocuklaştığım zamanlarım hâlâ daha fazla... Hem zaten yaş sadece bir sayı değil mi? Önemli olan insanın ruhunun ahengi değil mi?


İyi ki doğdum mu bilmiyorum ama bence iyi ki doğdum. :)) Doğmadan önce senaryo verselerdi bana, aklım erseydi, doğmak ister miydim bilmiyorum ama yine de her şeye rağmen iyi ki doğdum ben. :))

Kendime çok kızdığım zamanlarım oldu. Kendimle çok kavga ettiğim zamanlarım oldu ama yaşadığım bunca seneyi daha güzel nasıl yaşayabilirdim bilmiyorum. Elimden geldiğince yaşamın hakkını vermeye çalıştım hâlâ da çalışıyorum. Elimden de bu kadarı geliyor. :)) Daha fazlasını da zorlamak istemem, nasılsa bir gün göçüp gideceğiz bu diyardan. :)

Hayat yaşadığımız anların mı toplamı yoksa nefes aldığımız anların mı bilmiyorum. Hâlâ bazı şeyleri öğreniyorum ve biliyorum ki öğreneceğim çok şey var. Zaten hayat öğrenme üzerine kurulu bir düzen değil mi? Öğrendikçe daha fazlasını öğreniyorsun ama asla tamamlanmıyorsun...

Yolun yarısına az bir zamanım kaldı. Yaş otuz beş yolun yarısı diyen şaire otuz beş yaşımda cevap vereceğim. Umarım o zamana kadar daha nice güzel şeyler öğrenirim. Umarım otuz beş yaşımda tamamlanmış olurum ama asla içimdeki çocuğa veda etmem. Umarım O, içimde saklı kalmaz da yine bu şekilde gün yüzüne çıkmaya devam eder. Çevremde ki herkes benim çocuk ruhlu olduğumu görüyor. Büyümeyen küçük bir kız çocuğu zannediyorlar beni, haklılar da. İçimde asla büyümeyen bir kız çocuğu var. Ve inanır mısınız iyi ki var. Eğer o olmasaydı bu dünya yaşanılacak bir yer olmazdı. Herkesin kaçtığı, saklandığı, kendini rahat hissettiği ya da tutunduğu bir durum, bir nesne ya da bir kişi vardır. Benim ki de bu kız çocuğu işte.

Her zaman çocuk ruhlu olamıyorum o başka bir sinema tabi. Zaten insan her zaman da o şekilde davranamaz çünkü "insanlık" buna -üzülerek söylüyorum ki- asla izin vermiyor. Ben de işte izin verildiği müddetçe hayatıma neşe katmak için ona sarılıp, onunla beraber büyümeye çalışıyorum ama büyümek istemediğim için beraber oyunlar oynayıp hayatımıza bu şekilde devam ediyoruz. :))

Pişman mıyım? Asla.

Hâlimden gerçekten memnunum. Ve iyi ki böyleyim. Hani bir şiir de geçiyor ya "ben tam kendime göreyim" bu da öyle bir şey işte. :))

Çoğu şeyin farkında olup görmezden gelmek bana bazen gerçekten keyif veriyor. :))

Kendimi çok seviyorum. İyi ki ben, benim. :))

İyi ki her zaman etrafa neşe saçmaya çalışan, pozitif ve aşırı duygusal (ki sizi temin ederim bu biraz yoruyor) bir insanım. Gamsız olmak mı duygusal olmak mı derseniz kesinlikle yine duygusal olmayı tercih ederdim. :))

Bu yaşıma kadar öğrendiğim bir şey varsa o da merhametin ve sevginin insanı iyileştirdiğidir. İyileşmeyen insana denk gelmiyor muyuz? Elbette geliyoruz ama yaşamın mutlak koşullarından biri de bu değil mi zaten? Denk geldikçe bazı şeyleri daha iyi öğreniyoruz. Belki de yaşamamız gereken daha nice güzellikler vardır... :)

Geciktikçe güzelleşir bazı şeyler.

Gecikiyorsa şayet güzelleşiyordur.

Yani bence öyle. :))

Ben yeni yaşımda gelecek tüm güzelliklere açığım. :))

Umarımmm bu sefer güzellikler daha da çok sarar etrafımı...


Bugün çok sevdiğim bir arkadaşım bana "Kuşum yoluna hep kuş konsun. O güzel kalbin neşeyle dolsun." dedi. Yazdığı onca güzel şeyi okurken gözlerim dolu dolu oldu. Ama en çok -kuşları çok sevdiğim için- bu cümle bende daha da ayrı bir etki bıraktı.

Anladım ki çevremde ki insanlarda da çok güzel izlenim bırakmışım. Kuş gördüklerinde akıllarına benim gelmem, çocuksu şeylere denk geldikçe sen seversin diye almaları ya da atmaları bir şekilde benimle paylaşmaları...

Bu dünyada çok güzel seçimler yapmışım.

Bu yaşıma kadar çok güzel şeyler yaşamışım.

Yaşamın hakkını tam verememiş olsam da yaşamın hakkını kendimce de güzel vermişim aslında. Umarım kiii bundan sonra yaşamanın hakkını daha çok verebilirim.

Yaşamak güzel şey be kardeşim!

Yaşadıkça bıraktığımız güzel izler böyle günlerde daha çok kendini belli ediyor ya, insan nasıl mutlu olmasın ki?

Böyle günlerin temelini geçirdiğimiz an'lar oluşturmuyor mu zaten?

İnsanların hakkımızdaki iyi ya da kötü düşünceleri, o an'lar da bıraktığımız izler değil mi?

Ben yine çok konuştum sanki. :)

Oysa ki bunu yazmaya başlarken aklımda daha başka şeyler vardı. :)) Konu konuyu açınca aklımdakiler de uçuverdi işte. :))


Bugün benim doğum günüm.

İyi ki doğdum mu bilmiyorum ama bence iyi ki doğdum. :) (tekrara düştük)

İyi ki bu dünyaya birkaç güzel şey sunabildim. Dinledim, sustum, konuştum.

Yeri geldi ağladım, yeri geldi güldüm.

Yeri geldi kızdım, yeri geldi sakin kaldım.

Yeri geldi kırdım, yeri geldi kırıldım.

Yeri geldi sahip çıktım, yeri geldi bıraktım.

Her zaman iyi biri olmaya çalıştım.

Kendimce iyi olduğumu da -en azından yüzde elli beşlik(çok mu oldu acaba) bir kısım olarak- düşünüyorum. Her insan hata yapar kim bilir kimleri kırdım, kim bilir kimleri üzdüm.

Kim bilir kimlere nasıl kırıldım :)) (bunu ben bilirim)

Kim bilir bu yaşıma kadar ne hatalar yaptım. :) Ama insanım ben de! İnsanoğlu şaşar da beşer de diye söylememişler mi? :))

Ben de hata yaptım, ben de üzüldüm, ben de ağladım, ben de güldüm. Ben de destek oldum.

Sonuçta insanım, mükemmel de olamam ki! Bu kadarcık yapabildim...


Bunca yaşanılan senelere, bunca yapılan hatalara ve bunca güzel yaşanmış yaşlara bir yenisi daha ekleniyor artık. :)

Yeni yaşımda ne gibi güzellikler beni bulacak, bilmiyorum ama bekliyorum. :)

-Olumsuz konuşmak istemediğim için olumsuz cümle yazmak istemiyorum. :))-


Bildiğim tek şey yeni yaşımın bana güzelliklerle geleceği. En azından buna hâlâ umudum var.


Bir yaş daha almanın haklı gururunu yaşarken (ki bence hiç gerek yoktu keşke istediğimiz yaşta kalbilseydik :)))) ) aynı zamanda üzüntüsünü de yaşıyorum. Bu kadar büyümek bana biraz garip geliyor. :)

Önceden benim yaşıma gelenlerin büyümüş olmasına bakınca şimdi benim hâlâ büyümemiş olmamı göz önüne alınca :))) çokta büyük bir yaş değil bence benimki. :))


Velhasıl kelam +1 yaş daha ekledim ömrüme.

Yeni yaşım tüm güzellikleri önüme sunar mı bilmiyorum amaaaa umuyorum kiiii sunsun... :)

Canım dostumun da dediği gibi " yoluma hep kuş konsun. Güzel kalbim neşeyle dolsun"


Büyümeye direnen ve büyümek istemeyen bir deli kızın türküsü... :)