1000 parçaya bölünmen gerektiğini sandın

ve sen 1000 parçaya bölündün

sana saygı duyması mı gerekti insanların?

övgülerini mi bekledin seni ikinci kez görmeyeceklerin?

doğru mu bildin kendini kandırdığın geceyi?

kendine doğruyu söylediğini düşündüğün her günün,

boşa geçirilen her saatin,

ve susmadığın her dakikanın hesabı sorulmayacak mı sandın?

yargılamak ve doğruymuşum gibi konuşmak değil meramım

anlatmak istiyorum sadece

sadece yazmak istiyorum

sade bir şekilde

saatlerce

sadece yazmak

istiyorum

....

ben 1000 parçaya bölündüm

ve 1001 parçaya bölünmem gerekti

kimler kavuştu ve kimler kimleri özledi?

ben kim olduğumu unuttum.

Kızılaydan eve dönerken Ulusun ara sokaklarında

hissizleştim.

etim kemiğim gözüm ağzım burnum elim kolum

her yerimle ve her şeyimle

dizimde derman kalmayışıyla

ben

hissizleştim

sadece uykum var

sade bir hayat

sade bir güzel

sadece sadelik ve sadece her şeyin ortası

ne azı ne çoğu

sadece ortası