Zihnimin bana düşman olduğuna kesin bir kanaata vardım. Aklında hep bir hayali tartışmalar, ayrılmalar çığlıklar, olmayacağını bildiğini bir sis perdesi ardından izlemeyi, bir de onun oluş biçimindeki kaosu, ve olmayışı. Sonra yine aklıma geliyor doğduğum ev, neden her 2 hafta geçtikten sonra tek istediğim gitmek. Ne iyiyiz böyle, iyi misiniz iyiyim, bana ihtiyacınız olursa gelirim ama olmasın. İstemiyorum tekrar devamlı sadece gitmeye çalışmaktan. Hoş hala çalışıyorum sanırım. Çok gizli ve sinsice. İçimi gıcık gıcık eden, saçlarımın rüzgarda oynayışını hisseder gibi. Bir bilge var içimde yalnız olmayacağımı söylüyor o anda, ama göremiyorum dağdan ovadan başka. Zihnimdir bana böyle hayaller kurdurup beni kudurtan. Çeşit çeşit versiyonlarım da var her olayla. Mesela daha çivi atıcam yollara, şerefsiz halil efendi uğraşsın onlarla. Üşengeç ve unutkan olmasam kötü olucamda, dua etsin o haspam unutuyorum işte, zihnim düşman bana.