Hava soğuk

sen de küçük olmalısın

Omuzlarındaki kar tanesi değil, katar katar yük

Kulakların çınlıyor şimdi:

sakın başını eğme!

Oysa yıllardır bükük

kamburadurmuş sırtında birkaç damla ter

Hava soğuk

Ağlayacağın kuytu köşeler gözünün önünden geçiyor

yaşamak istediğin hayatı, bu sabah -yine- bir çanak çorba ve iki dilim ekmeğin borcunu verirken bıraktın

hava soğuk, sen de küçük olmalısın

Bakışından belli

elinin titreyişinden

elinin daha bu yaşta

tipi görmüş körpe fidan gibi titreyişinden

Şimdi kan, yine tere batacak

En acı yerinden -o körpe düşlerin- gece boyu kanayacak

Sabah olup uykuyu güne devirdiğinde

ılık ılık akacak içine

ve ömür boyu

-o körpe düşlerin-

tam da kuruduğu yerinden

ömür boyu kanayacak.