Bazı sabahlar planladığınız gibi başlamıyor. Ya alarm çalmıyor ya da siz kurmayı unutmuş oluyorsunuz. Kimi geç kalışlar bir telaşa sebep olurken kimi de bir umursamazlık taşıyor. Ama güneşin her sabah için bir planı yok. Günlük rutinleri arasında doğmak ve batmak olduğu için ne telaş ne de umursamazlık gibi bir tavır sergiliyor. Bizim çoğu vakit hayran kaldığımız bir durum. Oysa biz nedense yaşamda bir dengeyi bulup o dengeyi muhafaza edecek şekilde yaşayamıyoruz. Bunun böyle olması adına sayısız inanç ve yaşam ritüeli var. Tabi her biri birbiriyle etkileşim içerisinde olduğundan keskin çizgiler koymak pek mümkün olmuyor. Önemli olan aslında keskin çizgide değil. Bu etkileşimlere rağmen bir güneş doğması gibi stabil olmayışı. Hep deriz ya hayat iniş ve çıkışlardan ibarettir. Belki de olması gereken hali bu. Bunun farkında yaşamak zevkli olandır. Yani ne de olsa güneşte hep aynı açıyla doğmuyor.