Dün aslında dünden önceki gündü, bugün aslında dün değildi. Bir yere varabilmiş değilim. Bir kere varabilmiş değilim. Zihnimin içindeki değirmende buğday kalmamış. Bir kere değişti bu başlık yanlış diye. Hatırlamamak nasıl bir duygu? Edebiyat yapamayan bir edebiyatçı gibi geliyor. Islak olduğunu görmene rağmen arkanı dönünce unutup oturduğun bankın yerini bir daha bulamamak gibi ama aslında her gün işe giderken önünden geçtiğin bir yerde duruyor hala. Yıllardır benimle işleyen bir saat vardı ,doğduğumdan beri benimleydi oldu olmadı ne oluyor ne olacak ne olabilir gibi anlık düşünürdü gelgitlerini, durdu. Perşembeyi cumadan cumayı pazardan ayıran bir şey yok. Birkaç dakikalığına başımı dönünce unutuyorum hangi gündeyiz ve ne yapmak için buradayız. Az önce yazmak için bir şeyler geçirdim aklımdan sonra unuttum. Yatağın tersine uzandım bu cümleleri yazıyorum sanki mevsim olup beni sarmalayacaklarmış gibi. Sevgiyle kurulan cümlelere bakıp duraksıyorum. Sanki kafamın içinde atılmış bir madeni para var ve sürekli dönüyormuş gibi hissediyorum bazen. İleri geri hareket ederek başımı döndürüyor gözlerimi kapatınca. Bir yere varabilmek mümkün mü hatırlamayınca?





*Bir önceki yazıyı bile ay kısmı 11, tarihi yanlış yazmışım. Ilginç hatalar.


Dün tarihi 10112024 yazmışım günlüğüme. Bugün için olana 11102024 yazınca fark ettim 1ay ileri atıp yazmışım dün.Az önce de bugün artık 12si olduğunu fark ettim. Ikisi de yanlış.Yani dün aslında dünden önceki gündü, bugün aslında dün değildi. Sanmışım. Yanıldım.