En mutlu anlara düşen depresif gölgeler gibi değil,

"Ya üzme beni,

Aklıma merhamet ve vicdan soru işaretleri düşürüp,

Tadımı kaçırma şimdi," endişesi yaratmak için değil,

-Hatırlanmak ümidiyle...

--Elinde tutmuş olduğun bu cansız vesika benden sana hatıra...

---Kalbin kadar beyaz bu sayfada bana da...

Bla Bla...

Dandik klişeleri ile değil,


Huzur, sağlık ve esenlikler dilemeden

-Ki esenlikler kimdir, nedir, hangi esenlerin bir araya gelmesiyle oluşur bilmem.

Madem dilenen bir şeydir

El cevap!!!

O zaman kesin kalbimdir

Aşkına mendil açıyordur,

Gibi, ve benzeri, ve saire

İlk yazdığım dandikten daha dandik kelime oyunlarıyla,

Arabesk ajitasyonlarla hiç hiç değil.


“Nereden çattık bela oldu piç” düşüncesinin kabalığını sana yakıştırmayarak,

En azından bu kadar da düşünmez herhalde ihtimaline sığınarak,

Neşeyle, keyifle, hoşça

Yeni bir yer keşfetmenin mucizevi mutluluğuyla.

Gel yola çıkalım sadece,

Kaybola kaybola,

Geze geze, eğlene eğlene,

Güle oynaya birbirimizi buluruz belki umuduyla.


Gitmesek de görmesek de

Orada bir kalp var uzakta diyerek,

Selam ederek, hasret çekerek,

Bir tık özleyerek

-Ki buradaki ‘tık’ kimdir, nedir, anlamını, ebatını, cebirsel karşılığını bilmem.


İyikileri tekerleyerek,

Belki gülümseterek,

Çokça severek, ama faça vermeyerek Sahiden ve sahiden gözlerim gülerek,

Canı gönülden sarılırım,

Kutlarım,

En sıcak Aralık gününü

Enchante...!