Duvarlar yalan söylüyor.


Hem, çok yalan.


İşte o zaman terli terli su içmek istiyorum. Soğuk bir taşa oturup dondurma yemek. Noktayı, virgülü, her, şeyi, yanlış, yere, koymak. Olur olmadık her cümleye "ama" ile başlamak.


Şişeler çok değişmiş. Soda zannedip yanlışlıkla şarap aldım bugün ve bir de 30 oldum.


Yıllar mutlu değil, günler mutlu değil.


Kediler mutlu değil çünkü, köpekler mutlu değil, inekler, atlar, tavuklar mutlu değil. Dünyaya gözlerini kocaman açmaya çalışan güzelim çocuklar mutlu değil.


Çilekli bir pastaya mum diktiler, öyle zoraki üfledim. Bir de dilek tutmam gerektiğini söylediler, garip bir sessizlik içinde herkesi beklettim.


Birkaç cümle şarkı söyledim içimden çünkü dileyecek bir şey bulamıyorum.


Dilekle bir şeylerin değişeceğine, kendimi zorluyor ama yine de inanmıyorum.


Yer yer küçük kaldım, yer yer büyüdüm, yer yer de çürüyorum.


Kendime, hiç değilse, artık yalan söylemeyen duvarlar diliyorum.