Sevgili dijital günlük;

Artık bu dünyada beni dinlemek isteyen ve benim de anlatmak istediğim kimsenin kalmadığına eminim. Yaşadıkça yaşamaya sönen hevesimle beraber hala fotograflarda gülümsüyor oluşuma aldanma, ne yaptığımı ben de bilmiyorum. Günlerim ne yaptığımı bilmeden oradan oraya sürüklenmekle geçiyor. Hayatın rutininde var olması gereken şeylere kendimi bırakıyorum. Düğünlere, bayramlara, yeğenlerimin okul gösterilerine, yaşama dair duyduğum heves bundan biraz daha fazlayken almaya teşebbüs ettiğim biletlere. Dişimle tırnağımla tüm benliğimle hayata sarılmaya çalışıyorum gerçekten ama

olmuyor. Şair " insan bir akşam üstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan" diyordu ben her akşam üstü yoruluyorum. Ben melankoliden hoşlanıyorum kabul edelim ama huzursuzluk bu hayatta en nefret ettiğim şey. Bir akşamüstü oturup bir bardak çayın eşliğinde huzuru yaşayabilen bütün insanlara imreniyorum. Gerginlikten kaçamıyorum . Bazen insan sadece iyi hissedene kadar ona çay ve bal getiren pooh gibi üzüntüsünün geçmesini bekleyen bir dostun dizlerine yatıp

ağlamak istiyor. Ama benim hayatımda bu mümkün değil pek. Belki bunu annem bana miras bırakmıştır. O temas ederek sevgi göstermekten pek hoşlanmaz veya üzüntü hiçbir zaman şevkatle dindirilecek bi şey olmamıştır onun için. Annesinin sarıp sarmalamadığını kim sarıp sarmalar?

Ortada kaldım sevgili günlük. Hayatın ortasında . Kalabalıkların ortasında. Yeni ve eski eşiklerin ortasında sap gibi dikiliyorum. Yalnızlığım büyüyor. İnsanlığa ve kendime olan inancım ve güvenim küçülüyor. Benim boşluğumla hiçbir eksikliğinin olmayacağına emin olduğum bu dünyayı ben boşaltamıyorum bari kendi içimdeki boşluğu doldurabilseydim. Yapılabilecek legal olan her şeyi denedim diyebiliriz. Anlık hazlar eşiğinde geri gelen kocaman boşluklarla yaşamak daha da anlamını kaybetti. Alper gencer " son sürat sana doğru koşarken beni vurdular, sen vurdun demiyorum ama beni vurdular" dediğinde bunu bi sevgilisine söylediğine ihtimal vermiştim. Şimdi 24 yaşımda belki Allah'tan bahsediyor olabilir diyorum. Ya da benim için öylesi daha uygun artık. Son sürat O’na doğru koşarken sürekli vurulmaktan bir noktada isyankar olacağım diye korkuyorum.

Son sürat bana doğru koşarken beni vurdular. Vuran da bendim…