Ne istediğimi bilmiyorum, bulamıyorum ama bir şeyler istediğim kesin, bir şeyleri beklediğim ya da. İçimde bir boşluk oluştu. Oluşmaya da devam ediyor, büyüyor gün geçtikçe. Durduramıyorum... Sebebini bilmiyorum çünkü, dermanımı bulacağım dert ne, bilmiyorum. Bir şeyleri özlüyorum sürekli, birilerini... Eski hayatımı belki de, düzenimi. Olamaz ama eskiden de sevmezdim ki hayatımı. Şikayet ederdim hep. Her günümün aynı geçtiğinden bahseder dururdum, kanıt bile bulmuştum kendimce. Belki değerini bilememişim o günlerin. Ama belki de bu günlerimin de değerini bilmiyorum. Belki de cok güzel günler geçiriyorum. Güzel günler geçiriyorum evet ama neden, neden o hissi tadamıyorum tekrar. Neden mutlu olamıyorum, neden mutluluğum uzun bir süre tatmin etmiyor beni. Neden huzurlu değilim... Büyüyorumdur belki de. Belki de bu mutsuzluk büyümenin yan etkisidir. Ah küçük prens, büyükler tarafından anlaşılmamaktan daha çok acıtan bir his de varmış meğer; onlardan birine dönüşmek. Yıldan yıla değişen tek şey yaşım değilmiş meğer, ben de değişiyormuşum... Hayallerim de değişiyormuş sorumluluklarım da değişiyormuş...
Ne istediğimi bilmiyorum belki ama istemediğim şeyi çok iyi biliyorum... Ben huzurumu kaybetmek istemiyorum, gülümsememi, mutluluğumu kaybetmek istemiyorum ben...