19 Mayıs'ta Samsun Limanı'na varan bir geminin ağzından,

Antideprasanlı sular, paşaya selam çakıyor!

Kuşlar, zulmet bulutlardan çıkıp gülümseme ile kanat çırparken,

Güneş ortalığı yakıyordu.

Gözler, ufkun derin kaplı siyah bulutlarına dalıyordu.

Bir şey diyeyim mi anne? Bugün Bandırma çok sıcak.

İstanbul'un kıyısından bir umut getirmiş gibi. 

Bir tabyanın içindeki, özgürlük direnişi başlarken, ufaktan. 

Yüreklerinde vatan sevgisi yeşermiş insanların,

Oluşturduğu Kuvayımilliyeler çıkıyordu sahneli işgallerde, 

Tüfeklerindeki parmak izi, büyülemişti gökleri. Saklarken büyük bir gizi saklarmışçasına uçuk dudaklarında

Unutulmuş bir durakta kurtuluş muştusu.

Mustafa Kemal ve silah arkadaşları yine iş başındaydı.

Tabyaya doğru yürürüyordu ordu,

Düşman birlikleri Mehmetçik'i yormuşken,

Mustafa Kemal ve arkadaşları tekelleşiyordu umut marşında,

Düşmanın imkanı çoktu oysaki!

Unuttukları tek bir şey vardı,

Mehmetçiğin göğsü iman doluydu.

Çadırın içinde yaralı erler. 

Bağırıp dururken biri! 

"Ey ağalar, cepheler beni bekler!"

Kimileri bir yudum su beklerken tabipten,

Kimileri şahadet şerbetini bekliyordu. 

Mektupların başında çocuklar,

Analarından bekler dualar.

Gelin olmak için bir hayalde dikilen duvaklar!

Bir bombanın izinde ağlıyordu yurdumun duvarları,

Paşalar emir komutada, tek yürek ve tek vatan derken!

Kaybedemezsin yurttaş bu güzel yurdu daha çok erken...

Ve göğe bakıldı o an. 

Hilal gök, sundu en ihtişamlı yıldızını uzaktan,

Bir çocuk misali elleriyle yolladı usul usul.

Parladı yol oldu ardından!

Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına

Birlik oldu yediden yetmişe tüm halk.

Ey Türk uyuma, derin uykundan kalk. 

Bugün, zafer günü. 

19 Mayıs'ta Samsun Limanı'na varan bir geminin ağzından.

 

 



"A.K"