Karanlıklar içinde karanlığın
Siyahlar içinde siyahlığına
Bir dem verdi gözlerin
Gök şaşırdı yalnızlığa
Soldu karanlığı, elini öptü renksizliğin
Biraz daha koyu bu irisler, renkler daha bir koyu vuracak pencereni
Değdi gözlerimden göğe bir acı
Sandı ki taşları vurdu kıyıya engellerin
Duydum kesmiş ayağını gerisin geri dilerken iyisini cetvele duran öğrenci
Söyledi yetmiş sekiz yaşında bana
Şükür etmeyi unutma elin kavuşmuşsa nemli bir tahtaya
Beyazlar içinde karanlığa yürü
Aldırmandan belli kötüleri kafandan
Bu bellek yetti bak dolu yağan kara
Karanlıkta kaptırır gözlerini geçmişten biri
Ak noktalar gibi düşsem başka göklerden taşınıp saçlarına
Ayıpları çıkar beyaza siyahtan
Yalnız kötü adamsın kabul vur dışarıya
Bize yazarken ya da giderken yakışan elveda
Çok görülmekte hak mı ararsın dil gelir vicdana
Saydığım sayısız hatırlara, hataları yaymış on parmağına
Dolanmış sarmaşıklar ağaçlara
Arkasında bekler ışığı toz gibi gökten
Değmiş kanadı kelebeğin gece köre
Periler bulanmış kömür yalnızlığa
Bak dokundukça biraz daha kirleniyor kefen, yattığı toprağa
Yağacak taş kalmadı başka
Bak, yağan taşlardan düştü bağrıma
Parmak hesabı olmaz, hesapta ahiret
Ölmeye benzemez hiçbir acı alışmadan
Bükülmeyen eller gibi öper dizlerin yine ellerinle tabana
Mina
2022-02-04T21:56:35+03:00Sevgili tutku silahtar, teşekkür ederim ☺️
Mina
2022-02-04T21:56:18+03:00Sayın, seniya Burçak 🥰 teşekkür ederim
Tutku Silahtar
2022-02-02T23:19:16+03:00Güzeldi. Kaleminize sağlık. 🧡
Seniya Burçak
2022-02-02T23:16:49+03:00👏🏽👏🏽