İyi ki mi doğdum?

On yedi yıl. Benim için büyükse de evren için nokta büyüklüğünde dahi olmayan bir zaman dilimi. Bu kadar aciz varlıklarken, kendimize koskoca evrende bir yer arıyor olmamız bile kişioğlunun asırlık kibrinin en ufak kırıntıları olmalı.

On yedi yıl önce bugün içime çektiğim ilk nefesten, ne zaman olacağını bilmeden vereceğim son nefese kadar olan o zaman diliminedir bu çağrım; dünden daha iyi ol. Güzel olan her şey sömürülür, sakın iyilikten vazgeçme. Ağla, gül, kork. Hiçbir zaman ebedi mutluluk yalanının peşinden koşmaya kalkışma, onlar masallarda gerçek. Sev, çok sev, sınırı olmasın. Nefret de etse birileri senden sakın kızma kimseye. Sevginin sahtesi olabileceği ama nefretin sahtesi olamayacağı gelsin o an aklına. Oku, çok oku, sınırı yok, sen de biliyorsun. Dinlemediğin her şiir için bir çiçek ekilsin mezarına, izlemediğin her tiyatroya olsun tek pişmanlığın. Bilirim, kırkına da gelsen Rock dinlerken bulacaksın kendini, en çok sen gül bu hâline. Düştüğünde kimse fark etmez, en elinin tutulmaya muhtaç olduğun vakit kimse olmazsa yanında eğer vurma elini duvarlara. Sen de birilerinin en ihtiyacı olduğu zaman yanında değildin çünkü, bu gerçekle yutkunarak kalk ayağa. Ve ileride bir aptallık yapar da karnında minik bir cenin ile uyanırsan, bunca yıl ekip biçtiğin ne varsa ona adayacağına söz ver kendine. Öyle yetiştir ki onu, karınca yuvasına ekmek ufalarken bulsun kendini. Borcun olmasın insanlığa. Son nefesine kadar öyle güzel yaşa ki, saçına düşen ilk akı gururla karşıla.

Kişisel gelişim kitaplarından hâlâ haz etmiyor olacaksın biliyorum ama bu yazı da senin kişisel gelişimin olsun.

Doğum günün kutlu olsun.

"20.05.03"