sormaya korktuğum soruların duvarı çöktü.
burası pembe---
dışarısı kış, içerde bahar, sevgilim dilinin altında ne var?
dörtyol ağzında olsa da bir ağaç, tek ve hür diyebilir miyiz ona?
bir erkek de sevdi mi seni ekim, yüzün bir demet kuru lavanta,
göz gözü görmez sokağı, no3, kat zemin
dinamit döşedim akşama, mutlaka beklerim!
ah biliyorum, biliyorum...
bir gün mutlaka güzelim, sıradan şeylerin şairane güzelliği anlaşılacak
ayakkabıların örneğin, gelmeden önce özenle sildiğin
veya otobüs yolculuğu, karşı be karşı
gördük ya, o roman çocuğu, yaşadıysa şimdi beş yaşında.
seni sevmek, oturmak gibi yüksekte, bir kaya başında.
dağlar yürüdü bak, kurudu sular
sevgilim, dilinin altında ne var?