Bırakmak… Ne zor bir eylem bazılarımız için ölmek gibi. Ölünce yeniden doğacağını bilmesine rağmen. Bırakabildiği kadar özgürleşeceğini, bıraktıkları kadar güçlü olacağını bilmesine rağmen.

Bırakmak” Ne yapılamaz bir şey bazılarımız için. Olduğu gibi bırakmak. Olması gerektiği yerde ve olması gereken zamanlara bırakmak. Geçmişte bırakmak, geleceğe doğru bırakmak ama şimdi’ bırakmak en önemlisi..

Bırakmak… Ne korkutucu bazılarımız için. Sıkı sıkı sarılmak elindekine. Elindekinin var olduğundan, ne olduğundan haberi bile olmadan çoğu zaman…

Bırakmak…Bazen usulca. Bazen yokuş aşağı… 

Bıraktım” yazsam yüz milyon kez. Bıraktım diye zikirler çeksem, tekerlemeler yazsam, yüzümü çevirdiğim her yere küçük postitler yapıştırsam “bırak” diye söz geçirebilir miyim kendime ? 

Ve bırakma eylemini öğretmek isterken dahi kendime, “bırakamadığımı” görmek kendi haline… 


Bu yazı 21 Mart 23 kışında yazdığım bir yazı. Günlüğüm çokça kendimle yaptığım derin sohbetler içeriklidir. Fakat yılın kapanış konuşmasını Bırakmak’ üzerine seçmeyi uygun gördüm. Belki bir çoğunuz için bu yıl çok önemli olacak bu konu, belki geçtiğimiz yıl çok önemliydi. Belki bir kısmınız için benim gibi ömürlük bir mesele :) Balzamik faz doğumlulular el kaldırsın :) Bazen bir geçiş meselesidir bırakabilmek bazen hayatımızın tamamı bunun üzerine kurulur. Nihayetinde hepimiz onun kollarında bir takım sınavlar veririz. Hayatın hem elzem hem de en zorlu eylemlerinden birisidir. 

Bu yıl bırakmamız gereken ne varsa bıraktığımız, yeniden hayat vermemiz gereken ne varsa hayat verdiğimiz bir yıl olsun. Yapmamız gerekenler ağır bir görev misali değil hafif bir tüy edasıyla gelsin 🪶 korkularımız cesarete, sorumluluklarımız ödüllere, öfkemiz yapıcı eylemelere , sertliğimiz yumuşaklığa dönüşsün. Nezaket, sevgi, barış, neşe etrafımızdan ve bizden hiç eksilmesin 🪽💎🤍

 hoşçakal 2023 | zor bir yıldın. İnsanlığı kendi türü ile sert darbelerle sınadın. Sen bizi bırakırken biz seni ne kadar ve ne şekilde bırakacağımızı göreceğiz 🌍