Yine yazımı tamamladığımda artık günü çoktan geride bırakmış olacağım. Sadece gün mü geride kaldı yoksa benimde onda bıraktığım bir şeyler var mı? Ben duvarda bir tablo değilim ki. Belki de öyleyim. Bazen bir sanat galerisinde sergiliyorum kendimi bazen bir sandıkta üstü örtülü renklendireceğim duvarı bekliyorum. Yine de her bir yerde kendimden bir iz bırakıyorum. Duvarda çivi izi sandıkta toz mesela. Bir de anılarda bir an. Kimi vakit açık arttırmaya maruz kalıyorum. Yok mu arttıran diye bekliyorum dong sesini. Bir de müzede sergilenip bilet kestirdiğim de oluyor. Şehirler arası yolculuklar da otobüsün camından baktığımda oluyor. Hızla geçiyorum tüm görüntülerin önünden. Durup karşımda temaşa edenler oluyor. Kimisi daha iyisinin mümkün olduğunu kimisi de bunun ne anlam ifade edebileceğini düşünüyor kendince. Ne de olsa günün birinde benden geriye ne kalacak ki? İşte bu yolculuklarda gelip geçenlerden farksız olacağım. Yine şimdi burada olmaktan ve muhayyilenizde yer almaktan keyif alıyorum. Zaman zaman sıkıldığımı da itiraf etmek isterim. Kim bilir sigaranızın külüne kurban gidebilirim. Ya da internet kesilir yarım kalırım. Nihayetinde miadım dolar rafa kaldırılırım.