Kaybolduğum süre zarfında sahil kesiminde hayatıma devam ederken yaşadığım şehre yani Diyarbakır'a tekrar döndüm. Değişen bir şey beklemiyordum ama tek şeyin soğuyan hava olduğunu idrak edecek farkındalıkla sabah evden ayrılıp mesainin yolunu tuttum. Dün gece bırakmış bulunduğum sigara bugün beni bir hayli dürtse de kararıma saygı gösterip ona uymayı tercih ettim. İnsanın tekrar tekrar aldığı kararlara uyması ilk defa içinde bulunduğu duruma uyum sağlamasından daha zor. Evet geçen hafta aşık olmuştum mesela ama buna karar vermeden üzerinde karar kılınmış buldum kendimi. Tabi kısa sürdü terk edildim gayet mantıklı gerekçelerle. Yine de beraber geçirdiğimiz sürenin tadı damağımda hala. Burnumda tüten kokuyu size tarif edemeyecek kadar hisliyim o yüzden meseleyi hiç mantıklı şekilde ele almadım. Hayat bu kadar kısa ve belirsizliklerle dolu bir süreçse şayet yaşadığımız her anı bir açıklığa kavuşturmaya çabalamak bana gereksiz geliyor. Biraz kaderci bir bakış açısını size aralamış görünsem de kelimeler biraz da mantığı ilgilendiren araçlar olduğu için bunun hissini size yazarak aktarmak güçleşebiliyor. Bakın kafaları karıştırmaya hiç niyetim yok. Böylesi soğuk bir günde kulağınızda kulaklıkla yüzünüzde soğuğu hissettiğiniz bir yürüyüşü hayal edin ya da kulaklığınızı takıp dışarı çıkmayı deneyin. İşte size anlatmaya çalıştığım şey bu aradaki fark gibi. Ve ben bunları şimdilerde kaleme alırken bir şeyin farkını hissettim. Günlük adı altında sizlere anılarımdan bahsediyorum. Yine de fırtınalı bir sahil macerasından geriye kalan bir saç bandanası ile bu soğuk memlekette teselli bulmaya çalışıyorum.