I.


Arzun nehirlerinde eriyorlar, güneşin zerre tesirine muhtelif 

biricik şey aramayanlar

'pagan düşüncülerimin dürtüleri saçılıyor

yahut toprak negatifi alır.'


bizatihi tanımı değiliz hiçbir şeyin

kahrı olabiliriz geç kalmışların

tümcesiz de varız

varyo'lu oluşun eşşiz doruklarında


ademin elmasını tükürenler

her neyse gidişat bölünesi tekrar

Surhay'ın tetiklediği eski vaka istençleri gözlemledim 

ateşin ötesinde gölgelerle tanışıklığımın

yansıması gibi

kozmik bir fiesta içinde ben

erimemek için pörtlettiğim gözlerim

-tanrıyı yokladım-

hesaplaşmamda birkaç insan

hırsın ağır bir kumaş olduğunu biliyorum

oralarda bir yerde yoktanyok giyiniyorum

yalnızlık ışığı kaybedenlere mahsus!


II


'Yalnızlık köprüsü, Brooklyn Bridge

bütün köprüler bir gibi belli vakit sonra

Ve müthiş canım sıkılıyor

Ve müthiş eğleniyorum

Ve müthiş bir ıstırap Tanrım

Ama sana inanıyorum aslında

Var olsaydın inanırdım koşulsuz

Cennetin asma bahçelerinde

-eğer cennette asma bahçeler diye bir şey varsa-

ot ve şarap içerdik

Hala ismini yazarken büyük T ile başlıyorum

Sahte' : (Surhay, 2024)


III


'Yorgunum biraz 

ve bununla beraber bütün dünya sessizleşmiş gibi

Hiçbir insanın nefes alıp vermemiş olduğu 

karanlık ve mavi sokaklarda

sükunetimin eşliğiyle düşünüyorum

Konuşacak mı benimle acaba önümde dans eden yapraklar

Şarkılarında ben de varım

Yürüsem bacaklarım artık yollarla bütünleşinceye kadar

ve bazen ardıma bakarken belki uzaktaki ayak seslerini duyarım

geçmişte kalmış ve gelecekte gelmeyecek

ufuk çizgisi beni mi bekliyor?' : (Sude, 2024)