Nefessiz kalıp boğulur gibi olduğun zamanları hatırla; o an ne kadar çok nefes almak istediğini, belki daha önce hiç içine çekmediğin kadar nefesi içine çekmek isteyişini ve o nefesi içine doya doya çektiğinde oluşan duyguyu hatırla. Nefessiz kaldığını unuttun, sanki hiç kalmamışsın gibi artık yalnızca akan ve tüm hücrelerine can veren nefesle, sen de daha fazlası için yaşamının nefes yüklü ormanlarında dolaşıyorsun. Ağaçlara bak kimi cılız bir fidan, kimi yıkılmayacak kadar kuvvetli, fakat onun da bir zamanlar bir fidan olduğunu anımsa; göğe ve ışığa ulaşmak adına olan çabasını ve bunun için köklerini toprağa, aşağıya, karanlığa ne kadar gömdüğünü. Sapasağlam kökleri, gövdesi ve göğün ışığına doğru uzanan dalları, tümü verdiği çabanın ürünü. Ezcümle karanlıkta boğulmak yerine onunla yıkanmayı kabul et ve ardından aydınlıkla kirlenmenin keyfini çıkar.