Yerin dokuz kat dibinde
Her yerden fışkırmış insanlar
Oksijenin kaybolduğu vagonlar
Binbir düşüncenin esiri mahluklar
Savunmasız olmamaya yemin etmişlerken
Köşeye sinip onları izlemekteydim
Saatler bir hiç uğruna silinmişti
Kimse bilmiyordu, hiçlik neydi
Hiçlik, hiçlik boşa öldürülmüş zaman
Ceplerimiz dolsun diye
Modern köleliği benimsemiş
Güzelliklerden uzak
Koca bir cenazeydi
Ben anladım, çıldırmadım
Ayak uydurmaya çalıştım
Çıldıranlar oldu,
Ceketimin kopmuş düğmesini dikip
Saygı duydum