'9/6 yollarında dans'
Gecenin granit yüzü dantellerle deliyor ışığı, siyah beyaz karbonmonoksit gibi yayılıyor göğüme.Ben gece ile gündüz arasında uzanmış yatıyorum. Ordan leonard cohen sesi gelir '' bir çatlak var herşey de ışık işte böyle girer içeriye.Kalkıp müziğin ritmine uyup dans etmeye başlıyorum yarı uykulu.. Gün aydınlanmaya başlıyor. Camın kenarında bir ses gelir..
Vermeer, bana ışığı gösterip bu gördüğün yaşam ruhun derisi, saf ışık ve sonsuzluk.Bana bakıp aa inci küpe taksana bişey denicem der.Hayır, vermeer o işi scarlett ablamız filminde harikulade canlandırdı.O yüzden yaşam, belkide gitmektir. İş beni bekler.
Evden çıkıyorum.Durağın orda picasso beni bekliyor. Ressamların en zengini de olsan bu tablolarını böldüğün gibi ankarayı parçalara ayıramazsın..
O zaman gelmem dedi..
Yürüyorum, bilboardlara bakarken yanıma Dushamp geliyor.
Bana hak veriyosun değil mi, sanat spagetti gibi satın alınıyor. Baksana hareket bitti, kübizm de bitti. Diğer akımlarda akıp gidicek.Özgünlük, mülkiyet aha da imza.
Onu bırakıp yola devam.
Çöp tenekelerinin yanında Basquiat, yarı uykulu elinde sigarası bana bakıyor.Ona yaklaşıyorum.
Bu beton fişkiyesi nedir diyor.
-şiirdir şiir. Boşver diyorum.
Kelimemi yutup ardından kusuyor.
Tamam ya espride yapmıyorum :(
Nazi abajuru kadar parlak gri kent, sevmedim seni ben kaçar dedi.
Bende yola devam,işe ramak kala betonlar acılarını bedenime bırakıyor.Hey durun, tanrı ben değilim.
Tam kapıdan geçerken zaman çözüm sunuyor bana 'sus'.
Bende öyle yaptım.
.
Tıkılmışız konserve kutuları gibi işyerlerine, vakit yok yaşamaya..
Saat 6..
Eve dönüş yolu.
Güneş batmaya doğru..
Güneşin sarısına ve tonlarına dalıp yürüyorum..
Köşede duran Van Gogh'u görmemle elim ayağım titriyor..
Hey sen diyor..
Ah! Van gogh, senin sarın batan güneşten daha güzel, bu saçımdaki sarıdan daha güzel diyorum..Gülüyor..
Güneşin batmasıyla sokak lambasının altında yürüyoruz. Bana bakıp Rönesans geldi, sonra insan soyunun pastırma yazı..
Evet, keşke sadece onla kalsa çürüyen suratları sürükleyen tabloları görmek bile istemezsin..
Boşver, sadece renklerin gizemine bırak kendini diyor.
Kapıdan girerken münir abi'nin sesi yükselir,
-'atma be ziya'
.
-:(

The end.