Amerika Birleşik Devletlerinin 16. Cumhurbaşkanı
Devletin ikinci kurucusu.
Okuma yazmayı kendi kendine öğrenen, hiçbir okul görmeden devlet başkanlığına yükselmiş irade.
Amerika'da köleliği kaldıran
Şevket dolu bir aile babası
Amerika halkının Sevgili Dürüst Abe'si.
(Abraham Lincoln - Yaşar Şahin Anıl, Kastaş yayınevi, ilk sayfa)
Abraham Lincoln veya nam-ı diğer Dürüst Abe. 12 Şubat 1809 günü, Kentucky eyaletinin fakir kasabası Hardin'de dünyaya geldi. Abe'nin babası Thomas Lincoln, borçlarından dolayı çiftliğine el konulmasından sonra İndiana eyaletine göç etmek zorunda kaldı. Burada Thomas ve ailesi, terk edilmiş bir askeri siper içinde yaşamaya başladı. Pencereleri yoktu, yağlı kağıtla kapatmışlardı.
Abraham, 1818 yılında 9 yaşına bastığında, annesi Nancy Lincoln'ü kaybetti. Bir yıl sonra babası, Sarah Bush adında 3 çocuklu bir dulla evlenecekti.
Sarah, Abraham'a kitap okuma alışkanlığı kazandıran, doğayı ve hayatı sevdiren yegane insandır. O harap kulübede kalırken bile etrafa çiçekler ekmiş, evi boyamış ve hatta kulübeye ikinci bir kat daha çıkmıştır.
Lincolnler, Hristiyanlığın Baptis tarikatına mensuptular. Hristiyan olarak doğduklarından vaftiz edilmeyi reddettikleri için diğer Hristiyanlar tarafından dışlanıyorlardı. Al bir de buradan yak.
Abraham'ın eğitim hayatı ise, diğer her şeyi gibi kısıtlıydı. Kendi kendine okumayı öğrenen Abraham 16 yaşına geldiğinde babasının tarlasında çalışıyordu. Tarladaki boş vakitlerinde genellikle George Washington kitapları ve İngiliz edebiyatı türünde okuyordu.
"Ama, içindeki okuma, kendini aşma, bir şeyler öğrenebilme eğilimi öylesine güçlü bir halde bulunuyordu ki; okuduğu kitapları hiçbir zaman basit bir vakit geçirme aracı olarak görmüyor, onlardaki bilgileri yaşam yollunda değerli bir yükselme öğesi olarak kullanabilmek için özümseye çalışıyordu."¹
Abraham, 21 yaşındayken zorlandığı göçten sonra, Perry County dağlarında odunculuğa başladı. Spora karşı duyduğu ilgi, onu hem kuvvetli bir oduncu hem de iyi bir güreşçi yapmıştı.
Daha sonra Mississippi Irmağı'nda çalışan bir gemide tayfa olarak iş buldu. Bu iş hem karakteri hem de dünya görüşünü etkileyecekti. Bir limanda mola verdiklerinde kölelere karşı yapılanları görmesi buna delaletti.
"Abraham Lincoln, New Orleans dönüşünde artık Coles'den tamamen kopmuş olduğunu anladığı için; New Salem'de kendisine yeni bir hayat hazırlamaya karar vermişti. [...] İlk işine basit bir bakkal olarak başlamıştı. Sonra bunu nehir taşımacılığına ve daha sonra postacılık ve nihayet kadastroculuk ve haritacılığa çevirdi."²
1830'lara geldiğimizde ise, Abraham avukat olmak istiyordu. Yalnız o dönemde Amerika'da hukuk eğitimi veren pek fazla okul yoktu. Hakimler genellikle Büyük Britanya'da eğitim görmüş kimselerdi. Avukatlık için eyalet barolarının açtığı sınavda başarı göstermek yeterliydi. Abraham, 2-3 ay boyunca çalışarak 1836'da açılan sınavı kazanmıştı. Başarılı bir avukat olarak nam salan Abraham, avukatlığı sırasında 5000'den fazla davaya katıldı.
Siyasi hayatı 25 yaşındayken Eyalet Temsilcileri Meclisine girmesiyle başlamıştır. 32 yaşında Kongre üyeliği sıfatına gelip 51 yaşında Amerika Birleşik Devletleri'nin Cumhurbaşkanı olmuştur. Katıldığı partiler genelde başarısızdı lakin Abraham'ın muhteşem bir katiplik yeteneği vardı.
Abraham kölelik karşıtı bir başkandı. Güneydeki eyaletler ise geçimini tarlada çalıştırdıkları kölelerden kazandıkları için hiç hoşlarına gitmemişti. Abraham'ın Cumhurbaşkanı seçildiği seçim sonuçlarından hemen sonra -daha göreve gelmeden- 20 Aralık 1860 günü, Güney Carolina birlikten ayrıldığını ilan etti. Ardından diğer Güney eyaletleri de ardı sıra dizildi. Artık ülke ikiye bölünmüştü, kölelik karşıtı Kuzey Amerika ve kölelik savunucusu Güney Amerika veya Konfedere birliği. İç savaş, Kuzeyin bildirisiyle başladı.
Güney eyaletlerinin askeri kadrosu, Robert E. Lee gibi tecrübeli isimlerden oluşuyordu. Buna karşın Kuzey eyaletlerinin subayları çok genç ve tecrübesizdi. Başkomutan olarak, alkolik Ulysses S. Grant görevlendirilmişti.
Savaş çetindi, Abraham'ın dört bir yanı düşman kaynıyordu (son bölümde değineceğim), hayatında hiç rahata erememişti zaten. Tek aşkı Ann'ın ölümünden sonra, zengin bir aileye mensup Mary Todd'la evlenmek zorunda kaldı. Mary hasta bir kadındı. Alışveriş parası çıkartmak için Abraham'ın mektuplarını gazetelere sattı. Yine de ceza almadı, sadece suç ortağı cezalandırıldı. Küçük oğlu erken yaşta öldü, diğer oğlunda hiperaktivite bozukluğu vardı, en büyük oğlu ise üniversite okumak için şehir dışındaydı. Beyaz Saray'da da durumlar kötüydü. Başkentin yanındaki Virginia eyaleti Konfedere Devletleri'ne katılınca tedirgin olan başkentliler, kırsala büyük bir göç hareketi başlattı. Beyaz Saray'ın etrafını bataklık kaplamıştı, konut içerisinde de liyakat azalıyordu.
Ancak Abraham, köleliğin kaldırılması uğruna geri adım atmadı. 1863 yılında, savaşın ortasındayken Özgürlük bildirgesini yayınladı. Tek seferde, resmi olarak 100.000'den fazla köleyi azat etti. Savaşın sonu ise şöyle geldi: Dış bağlantıları, Kuzey tarafından kesilen Güney eyaletleri fazla dayanamazdı. Robert E. Lee, 9 Nisan 1865'te, Appomattox kampında bir araya geldiği Ulysses S. Grant'a, Güneyin teslimiyetini bildirdi.
Abraham nihayet hem ülkesinin bütünlüğünü sağlamış hem de insanlık adına büyük bir adım atmıştı. Savaşın sürdüğü 5 yıl Amerika Birleşik Devletleri için karanlık bir dönemdi. Abraham 2. kurucu Başkan olarak anılmaya başlandı.
İç savaşın bitiminden 5 gün sonra, 14 Nisan'da eşi ile "Amerikalı Yeğenimiz" adlı oyunu izlemek için Ford tiyatrosuna gitti. Abraham'a özel ayrılmış locasında saklanan, kölelik savunucusu J.W. Booth, oyunun 4. sahnesinde büyük bir kahkaha koptuğu sırada yerinden çıkıp Abraham Lincoln'un başına ateş etti. Hemen tiyatro binasının karşısındaki bir terzinin evine götürülen Abraham, 15 Nisan sabahı hayatını kaybetti. Amerika tarihine suikasta kurban giden ilk başkan olarak anılacaktı. J.W. Booth ise kaçarken saklandığı bir kulübede yanarak can verdi.
Bu kısım, 16. Cumhurbaşkanı Abraham Lincoln'ün ölümüyle alakalı farklı bir teori içermektedir. 1961 yılında Philadelphia'daki sahaf dükkanında ortaya çıkan askeri bir kitaptaki şifreler çözülünce, Abraham'ın suikastini dönemin Savunma Bakanı Edwin M. Stanton ve ekibinin planladığı ortaya çıkmıştır. Aynı gün, Abraham'dan sonra Cumhurbaşkanı olabilecek diğer olası bakanlara da suikast girişiminde bulunulmuştu lakin başarılı olunamadı. Abraham'ın vefatından sonra, suikastten kurtulmuş Andrew Johnson Cumhurbaşkanı olmuştu.
Bu hikayeden çıkartılacak çok şey var.
Kaynakça;
Abraham Lincoln - Yaşar Şahin Anıl, Kastaş yayınevi 2009
1- Abraham Lincoln, sayfa 136 - Yaşar Şahin Anıl, Kastaş yayınevi
2- Abraham Lincoln, sayfa 138 - Yaşar Şahin Anıl, Kastaş yayınevi