Sabahleyin koşuları,

Henüz heyecanlanmamış çocuklar,

Hangi zamanı büktüğüm muamma,

Antik Mısır'da kutsal bir kedi,

Olamadım daha.

Hepten gece oldum,

Aşık olamayanlar içimde,

İki göz, dört çeşme.

Nereye çökeceğime karar vermedim.

Işığınızı ben mi çaldım?

Ah, kendi kaçar, bilmez misiniz?

Kimse size yanıtlarla gelmedi,

Soru sormakta istemediniz.

O zaman boş verin,

Kim, hangi ağaçtan, hangi meyveyi yemiş

Kimi ateşlere atmışlar,

Kimler arkasından atlamış.

Boş verelim yakılan ağıtları,

İzin verelim de,

İsteyen istediği satırda,

İstediği kelime ile ölsün.

Ben gece olmuştum,

Yani, simsiyah.

Alman yapımı bir kömür kalemi.

Beyaz ne diye kalkıp filizlensin içimde,

Peki ya kırmızı?

Çıkabilir mi içimden o günahkâr renk?

Mavi, benim yani siyahın en sevdiği,

Yanacaksa içim mavi için yanardı.

O, olmamalıydı içimde.

Hiç yok etmek ister miydim onu?

Ki bir sabaha karşı,

Mavinin sonu beyaz ve kırmızı,

Hepsi şimdi benim gibi,

Hepten gece oldular.

İçlerinde yaşamak tepinmez artık.

Ben, gece, siyah ve onlar.