Yıkıntılar arasında bir zaman yer aradı, atık depolama alanlarına demir atmış benliğim. Yılan kisvesi altında, koynumuzda beslediğimiz kargalar gibi gözümüzü oymaya kalktı yerli halkın martıları. Doğmasını beklemek için bir yeni yetmenin, salonda yargı, makamda ayrılık. Sorgu odasında kelepçeli tokatlar yanağımda, metal giyiniyor kırmızıyı dar platformda. Yaratmalı aydınlığı ödünç aldığı ateşten, gazyağı kuyruğunda elde vesika ya da etmeli uğrunda boğaz boğaza kavga. Kemik sıyrılıyor geceden ve ilik resmediyor ay ile ayrılığı tuvalde. Soyut bir rüzgar esiyor yol boyunca, pencere kenarında, kapı arasında. Artık getirip bırakmıyor ellerini iki laf arasında.


Ahh ediyor! Bildiğim bütün dillerde, yabancılık çekmemek için kadınlar. Güvertesinde bir ağ, pruvadan atılacak bu gece soğuk tuğladan yapılma maviye, demir gibi ağır ve balık gibi sağır. Vira, rastgele, yapılmış olduğu ham maddeye... Yer ediyor kas hafızasında böyle çırpınmalarım, ağa takıldığında. Ardında bıraktığı anlama bürünüyor sağrımda ağrı. Çanaklarında kan gözlerimin. Alacaklı gibi dikiliyor karşısında jilet yine sözlerimin. Dinamit koy, insanlık döşe ama gideceksen eğer, böyle alıştırma kendine. Yutkundu ve takıldı adem elmasında nabız, atmıyor artık bedeninde yansa da anız. Mücadelenin böylesine hasretiz aslına bakarsanız. Duman kaplıyor güneşin ulaşabildiği her yeri ve umut saklanıyor sobelerde. Heybetine güceniyor bir ağacın gölge ve mevsim çiçekleri açıyor gülüşünde zamanından önce. Acıyıp, tatsızlaşıyor şarap kör mahzenin dibinde. Mevsim değişiyor, nefsim köreliyor, parlak bir nesneye hücum eder gibi proletaryada sinek kolonisi. Bitkinleşiyorum ben de üzerimde ağırlık yapıyor sanki bu ölü hayvan derisi.


Hangi aklı selim benim hikayemde böyle bir karakter olmayı bekler, ölmek yerine? Birden fazla ok için hedef beden. Gerginlik yaydan çıkmada, çivisi çıkmadan dünyanın. Heybesinde bir ufak kalem, hep aynı saatte kadife üstünde deniyor yazmayı, saten. Sarılıyor etrafı meteor yağmurlarıyla ve kıskançlıkla başa çıkamıyor bildiği yöntemler. Kelimeler savunuyor bilgelikle, atlatmak için bu kuşatmayı. Gök deliniyor, yer beliriyor, depremler hesap sormak niyetinde. Zelzele bedenimde uyluk kemiğimde. Kelimeler bilindik bir yatakta çift kişilik münasebette. Arzu infial ediyor, infilak etmekte olanı ve iflas ediyor bacak aralarında mahrem temalı ifşaları. Karışıyor birbirine periyodik cetvelde elementler, ilerlemek için zamanda, doğruluyor sarı kavruk samanda bir Ağustos gecesi. Bilindik bir teknolojinin ilk icadı, günümüze ulaşmak için vermiş kararları.


Özür dilerim börtüböceğinden böyle neslin, nüshası asılı, iste hesabı, tutmayan matematiğinde kesrin!