Yaşarken çocukluğumu unuttum,
ölüme dalgındı gençliğim,
denedim bütünümle yaşamayı.
Haydutlar çökmüş şehrin geri kalan güzelliğine,
boğaz tokluğu nedir bilmiyor bu acemiler.
Sanki kağıttan yapılmış bu şehrin insanları.
Denedim bütünümle yaşamayı,
ama bu modası geçmiş insanların yanında,
şıklığı ezilmiş bir insan gibiyim.
Bu zamanda mektepte öğretilenler,
yetmiyor insanlığı doldurmaya.
Çerağı bitmiş şimdiki talebelerin.
Her öz kendini böyle kaybetmişken,
ortaya attığım ölümümden,
hiç de pişmanlık duymuyorum.
Hiçbir gazetede okunmayacak haberim,
bilmeyecek bu şehrin insanı,
çünkü tanrıların ölümü bir bilinmezliktir.