öfkeliyim.


öfkeliyim ve öfke verimli bir toprak.

canımdan, kanımdan, adımdan, yüzümden, sesimden...

benden kalan neyse işte onlardan, yeni bir ben yaratıyor öfkem. korkusuz, kanmaz, acı bir duygu.

ama yaratkan.


ölen çocukları anıyorlar. oradan sanat üretiyor kimileri. tahnitçiler geliyor aklıma. önce öldür, sonra doldur ve en son sergile. beğeniye sunulan parlak tüylü ama donuk bakışlı cansız bedenler. soğuk, edilgen, ampute.

cinayet sanatıdır bu.

hiçbir alfabeyle şiiri yazılmaz toplu katliamın. hiçbir doğal afet, doğal yollarla öldürmez binlerce insanı. vardır bir insanlık her cinayette.


anıyoruz...

ölen çocukları değil de, onları öldürenleri analım bir kere de. onların kirli tırnaklarını, kör dişlerini, leş yiyici ağızlarında çevirdikleri salyalı dillerini... doymaz iştahlarını hatırlatalım birbirimize.

ve sonra;

çürük bir dişi söker gibi sökelim o dili.

o tırnakları çekelim tek tek;

bir daha yavrularımızın etine gömülmesin diye.

toprakla dolduralım midelerini;

bir daha kimse ev dediğine, yuvasına diri diri gömülmesin diye.


öfkeliyim.

anmaları sevmiyorum.

adaleti seviyorum ben.