Acil kapısında,

Nâzım fısıldar kulağıma:

“Ah benim insanlarım...”

Fakir ve dertli,

Ezgin, kederli,

Alıp veremedikleri,

Ümit besledikleri...

Huzursuz bir akşam,

Saatin tam on biri.

Gamlılar, telaşları diri.

Hayır, hayır! Gece mi?

Akşamı geceye kesmez

İnsanın dinmeden elemi...

Besler kederi, boğar neşeyi,

O elleriyle oldurduğu,

Olurların yoksunluğu.


Kapıdan içeri giriyorum,

Yerde kırmızı göletler...

Kıl kadar ışığı gözetler,

Mesul olmadıklarından,

Feri sönmüş alaca gözler.