Gülüyorum. Neyin var, sorusunu soran kimse olmadı, olmayacak, biliyorum. Yine de insanların vicdanını sadece kendi vicdani çerçevemden görebildiğim için o soruyu bekliyorum. Beklentimin gerçekleşmemesi için de gülüyorum. Zaten gözyaşları hep gülmelerin ardına gizlenmez mi? Gizleneni de araştırmayan kimse göremez.


Hep böyle olur. Ne zaman korksan, üzülsen, sıkıntıda olsan çaldığın hiçbir kapı sana açılmaz. Hatta her zaman herkese açık olan, işe yaramayan kapılar bile kapanıverir. Artık büyümüş olmanın sonucunda hayatın sana verdiği tek anahtar sadece kendi kapını kilitlemeye yetecektir, hiçbir kapıyı açamaz.


Yaşadığım anlar birer anı olurken sorulmayan soruların ve açılmayan kapıların hakikati beni anılarım kadar yıpratmaya devam edecektir eminim. Gözyaşlarımın akıntısına kendi kapımın anahtarını da atıyorum ki kinime engel olabileyim. Elbet bir gün benim kapım da çalınacaktır ve ben gelen herkesi baş üstünde karşılayacağım. Kendi acılarımın üstüne de bir acı kahve içip mecburen münzevi yaşantıma devam edeceğim.