yalandır denize bakıp göğü andığım

nakaratı anlaşılmamış şarkılar söyleyin bana

yeni bir yolculuğun henüz başında

yahut hiç görülmemişken yüzüm

koyuverin bir kenara terk edilmiş ümit kundaklarımı

cami avlusunda sessiz kalsın kalemim

ardımda adımları yabancı kediler

ızdıraplı ülkeler vatandaşlık verecek ağıdıma

öksüz çocukların yastıklarında boğacağım gözlerimi

uluslararası bir barış antlaşması yahut

balkonuma astığım bir deniz fotoğrafı kadar yalandır

içine hüzün koymadığım ne varsa,

ne varsa gidişine alıştığım.

yerde ararken gökte buldum canıma dolan o kabarık parlak pullarımı

iklimleri değişmiş bir mevsimim sen bilirsin

eski bir yerleşim yerinde kalıntılarım bulundu mesela

erik ağaçlarına verdiğim sözleri tutamadım

yine yalancılık düştü bahtıma.