Gırtlağıma bir balyozla vurmuşlar gibi

Madem günahsın

Ben köprüden geçmeyi bile denemem

Kendi suratından atlamış

Bir kağıdı haddinden fazla katlamışlar olarak

Şiirle uğraşanlar belayı iki kere tekrar etmiştir

Yalnızlık;

Gerdanında mühür gibi taşıdığın ruj izi değil

Karanlık odalara eşit dağıtılmış nem

İçinden kırık bir coğrafi şekil


Ben köprüden geçmeyi bile denemem

Hem korkarım

Evet ben sonunu bilmediğim her şeyden

 

Yakamda isi kalın bir vesikalık

Fotoğraflar yanarken

Alnında lale değil

Cehennem izi kalır

Tekneler ve nehir ve tüm şehir

Kapalı şimdilik

Ağzımda gümüş tadı

Üstelik susamışsın


Ellerim çarmıhtan bu yana delik

Madem günahsın

Bakışlarım gözlerine terk edilip

Çardaklardan köprü yapılsın