Bana kendimi o kadar çok çaresiz hissettirdiler ki hep bir çaresizlik yaşayacağımı düşüne düşüne büyüyeceğime, her konuda karşıma bir çaresizliğin çıkacağına inanarak yol aldım hayatta. Her anında bir çaresizliğin beklentisiyle nasıl sakin ve normal bir hayat sürebilirdim bilemedim tam olarak. Bir tek bununla da kalmadı. Beceriksizliğim, belki de beceriksiz olmadığım halde hep beceriksizmişim gibi olan davranışlardan ötürü kendime karşı ne güvenim ne saygım oldu. Bırak güveni, saygıyı; kendimi hep aşağılık bir varlık gibi, öyle bir kız gibi hissederek var olmaya çalıştım. Her hatamda, her yanlışımda içimdeki ses ve bu ağır gerçeklik durumu bana aşağılıklığımı hatırlattı.

Aslında bunu hak edecek, böyle bir muamele görmeyi hak edecek; kendimi böyle hissedip buymuşum gibi davranmayı kendime kendimde hak görecek bir kız değilim, biliyorum. Ama bazı şeyleri yine de halledemiyorum ve içimdeki sorunla öylece kalıyorum, yollar belli olsa bile belli değil işte. Olmuyor.

Her şey üst üste geliyor ve sadece dayanmak zorunda olduğum için var olduğumu tekrar tekrar anlıyorum.

Yoruluyorum, bunalıyorum; çok yoruldum. Çalıştığım iş yerinde insanlarla uğraşmaktan, aşağılık hissiyatlarından, aşağılandığımı görmekten, hissetmekten; bu hayatta hep bir çaresizlikle sınanmaktan yoruldum. Artık yaşamak zerre güzel değil ve ben istemek de istemiyorum.

Umarım çok fazla yaşamam.

Yaşamanın bu denli büyük bir eziyet olması bünyeme çok ağır geliyor artık.