Gözlerinin ormanında ürkek bir ceylan kaybolur 

Kanı karışır kalabalığa 

Avcı yeşil inciler dizer bu cinayete 

Ben bencilliğimden

Kazağımın kolunu dikenli çitlerden sakınırım


Atlatırsam bu dikenli çitlerin üzerinden gençliğimi 

Üzerinden bin yıl geçmiş kadar olur gözlerini kısarak kaldırılan hasat


Ben sencilliğimden

Bu tarladaki suyun yönünü sana çevirdim  

Senin yeşermene ramak kalmıştır ben daha yeni soldum

Ben sana soldum sen bende kesilmeyen iç ağrısı oldun

Ağrım ağır

Ağır ağır ağrılarım yani hem usulca hem taşıyamıyorum


Sencilim pusulam ceketinin cebindedir

Senin eve varmana ramak kalmıştır ben yola yeni ayak bastım

Ben sana yoldum, sen bende eksilmeyen çıkmazlık

Yolum kapalı

Dikenlice yollarım yani hem batıyor hem çıkamıyorum.

İçimde birike birike çabuk aktı sandığın zaman

Benim belimi büktü sen sadece saatine bakmakla yetinmissindir


Beni sana gelmekten alıkoyanları tek tek sayamamak

Eli kolu bağlılık

Bir ayağı kırıklık

Gözümün kaldığı daldığı ayrılıklı yollar

Uzaktan bir iki türkü yakmak

Ayı geceyle barıştırmadan uyumak

Hiç içime sinmiyor

İçime elini uzat