Kaç özür dilemeli bir insan kendini affettirebilmek için. Yoksa hiç dilememesi mi gerek aslında? Ne değiştirir kuru bir özür hatayı bir kere yaptıktan sonra. Çabalamalı, düzeltmek için icraate geçmeli sabretmeli sadece. Uykusuz geçen geceleri sabaha bağlamalı çaresizce. Ne de olsa her şey karşı tarafın elinde. Gitmek de kalmak da. İnsana kalansa buruk bir hatıra. 


Zamanı geri alabilmek ister bazen insan. Yapamayacağını bilmek ise mahveder onu her an. Aldığı nefes ağır gelir elleri tutmaz, kalbi önce çok hızlı atar sonra hiç atmaz. Yemek yemeyi unutur hatta. Yaşamak için çok da gerek yok aslında. Ne yiyeceği yemek ne içeceği su onu hayatta tutar. Yar yanında olmadıkça kendini gözyaşlarıyla yıkar.


Ne hata vardır yanlışlıkla yapılan ne de kararlar vardır doğru olduğu savunulan. Her şey yaptığımız tercihlerdir günün sonunda. Doğru yol doğru karar yoktur. Seçtiğin yol, şekillenen hayatın vardır. Seçimlerdir ki seni bu ana getiren, dönemeyeceğini anladığında ise hayattan nefret ettiren. 


Şimdiyse susuyorsun susamayışına sarılmış vaziyette. Gözün telefonda elin kağıdında, kaleminde. Artık çok geç demeden önce her şeyi yapmış olduğundan emin ol. Keşkelere boğulduğunda çok ağlarsın sarmayınca seni bir çift kol.