iki gün kaldı ve ben Rusça bilmiyorum
Paris'te yaşasam kendimi öldürürdüm
burda olmam da engel değil
aklıma bildiğim bir plaka geliyor
bir de sokaktaki adamı darp eden kapkaççı
kendimi
pas rengi duvarlı bir odada
haya lediyorum
oruç tutmuyorum, müslüman da
değilim
sonra geçiyor
yüzyıllık şiirlere satırlar ekleniyor
sırra kadem basmış bir define peşinde
dönüp duran bezmiş,
kırış kırış mimiklerin içinde soyut olmuş
emek görünümlü çehreler hatrına
giderek kayboluyorum.
sönümlenme hakikat ve bilhassa dalgalar
kıyıdan uzaklaşıyor
sepya bulutlar ve deniz ve gök ve göz
değişmeyen tek şey atlılar
halbuki vakit geç, monologlar bağımsız
zamandan
görmedi deniz feneri dışında ben vücudunu.
tene yazılan kelimeler dahi
huzura yakın bile değil
ümitlenmiştim.
ne zaman korkar oldun yalnızlıktan?
çocukluğunu uyuttuğun o pamuk yatak
seni sahiplenmediğinde
mi?
veya geceleri yalnız sandın da gündüz hiç gelmemiş gibi.
sonlar sonranın başlangıcı
firavunlar son Ra'nın kadim kölesi
peygamberlere yazılmış, yazılabilecek her şey
şamanlık lsd'den ibaret değildi
ancak tahmin kolaylaştı bir kavram büyüdükçe
yolu belirsiz tüm yapıtaşları temsilen
şehri terk ettim ilk defa, ilk defa döneceğim ve
yeniden terk edeceğim ilkler defa
şayet herkes yabancıysa herkes aynı burda
Kuzey Afrika hariç bir deniz kasabası
iki renkten oluşan bir sahil
yüzyıllar boyu bakir bir hazmış gibi istendi
görenler çok, talibi daha da
çünkü kutsal taşı fırlattı bir kez
bir deli
ardında bir milyon martı ve kuş
kim bilmez ki sonlu kum tanesi kadar
sonu vardır bu sahillerin
anlamlar hiç gelmeden yitti
günah yok
dinler çarmıhlara gerildi
petrol öncesi kabilelerden yük saldı ademler
bade ağaçlarının kökleri yukarı uzuyor
topraktan umut kesen define avcıları gibi
fakat
her altın yerden çıkar
yeraltın başka dünyanın gök kubbesi.
şimdi safraya dönüşmüş modern insanı fark eden heves
seyir tepelerinden çıkarır hıncını ve hırs
bilinçten ayrılmazmış gibi
iğrenç
yüzyıllar boyunca iğrendi rezaletler
kaygılara dönüşürken belki tüm sesler
uyuşmayı seçen Peru halkına ilkel dedi bu
medeniyet(!)
yüzyıllar boyu gerçekten kopuk
idamı ceza sanan milyarlarca üç nokta
MİLYARLARCA MAHLUKAT
suçluya bahşedilen en yüce ödül
kendi şehadetine uğurlanmak
ama o kadar yazık ki
kaç milyar kez tükürülse suratına
tüm bunlar kadim.
dönüşüm hep, değişimse imkansız
maalesef
neyse ne
Kuzey Afrika hariç bir deniz kasabası
iki renkten oluşan bir sahil
kıyısında
bir cinayet işlen
-miş gibi
davranıyor insanlar,
dalga sesi ve iki insan var
biri katil biri değil
Arhan Muhsin S.
2023-01-17T18:41:47+03:00teşekkür ederim
Jean Valjean
2023-01-16T20:38:17+03:00Özellikle orta kısımları çok beğendim. Kaleminize sağlık