Ortada duran fesleğen gibi,

dokunmadan sinmez tenime

aşk


Kahkaha sesleriyle dolu masanın

diğer ucundaki

sessiz kadın

selam yabancı


Oysa ben bir zamanlar gülüşüne

bir orman yeşertmiştim içimde

Ah! denizde kaybolan minik kum tanesi

Bizi de eskitti bu hain zaman


Sardunyanın yaprağı gibi

kuruyup düştük dalımızdan

Sen arsızlığını öğrenmişsindir

aynı yerden yeşerdin belki

Ben küsüp kaldım kaderime, kederime

Rüzgar beni dönüp dolaştırıp

yine sana getirdi en nihayetinde