Ahlaksız Bir Filozof Nietzsche.


Yazıya özellikle bu ismi verdim. Nietzsche’yi nasıl tanımlayacağız elbette ahlaksız, elbette Tanrı tanımaz. 


Sakinleşelim. Nietzsche ile ilgili yazmadan ya da konuşmadan önce üzerinde durulması gereken kutsal bir kelime vereyim “Perspektivizm”. Bu da ne ola ki diyenler için bir küçük açıklama, [bakış açılarındaki çokluk] Nietzsche’yi Tanrı tanımaz, ahlaksız iyi ya da kötü olarak tanımlamadan önce bu kavramların bizim için ne ifade ettiğini ve onun için ne ifade ettiğini hesaba katmamız gerekiyor. 


Onun ahlak dışı olduğunu iddia etmek; ahlakı, Nietzsche’ye göre konumlandıramamaktan kaynaklanmaktadır. Yani denebilir ki Nietzsche sorgulanmamış bir ahlak için ahlaksız, sorgulanmış bir ahlak içinse ahlakın ete ve kemiğe bürünmüş halidir. 


Ahlak kelimesi pek çok disiplinde farklı bir anlam kazanmaktadır; Teolojide, psikolojide ve hatta filolojide. 

Nietzsche bilindiği üzere aynı zamanda bir dilbilimcidir Bu doğrultuda “ahlak” kavramının genel bir anlamlandırılması yapıldıktan sonra Nietzsche’nin “hakikat”e biçtiği anlamın araştırılması ve daha sonra Nietzsche’ye göre “ahlak”ın konumlandırılması, çalışmanın metodolojisi açısından daha uygun görünmektedir.


Nietzsche hakikat/gerçeğin bir icat olduğunu ve dilin sınırları belirlendiğini söyler. Bu nedenle de hakikatin bir yanılgı olduğunu düşünmektedir. Çünkü hakikat algısı beraberinde bir parçalanmışlığı da getirir ve bu yüzden parçalanmış hakikat, hakikat değildir der. 


Nietzsche ahlak olgusunu felsefe dünyasında yeniden konumlandırmak girişiminde bulunmuştur. Sadece hakikat de değil; iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış gibi olumlu olumsuz pek çok terimi tarafsızlaştırmaya gayret göstermiştir. Onun için geçerli olan “isyan ahlakı’dır”. Ahlakı ve peşinden gelen daha nice kavramı kitlelerin tekelinden çıkarmak istemiştir.