aile, toplumun en küçük yapı taşıdır; tıpkı hücre gibi. bu kavram toplumun içinde o kadar kritik öneme sahiptir ki aynı vücuttaki hücrelerin birbiriyle yaptığı uyumlu dans gibi. bu bağlamda aile ve kökeni itibariyle aileyi oluşturan birey formunun anlamı daha spesifik bir alana sahiptir. bu yüzden aileyi oluşturan bireylerin birbirileriyle ve kendilikleriyle olan iletişimin dizaynı değerli bir açılıma sahiptir. işte bu yüzden kendi oluşumunu tamamlamış bireylerin kurduğu aile ile kendini tanımayıp bilmeyen bireylerin kurduğu aile denklemi fraktal düzlemde farklı bağıntıları sunar. tabii ki bu genellemenin doğrulu ya da yanlışlığı eylemsel formda anlaşılacaktır. ve bu girdabı en iyi anlayacak olanlar sosyologlar ve psikologlardır. ve bu anlayışın sunmuş olduğu çeperi de yine sosyologlar ve psikologlar revize ederek, ileriye dönük açılar sunarak eldeki verileri analiz ederek kural veya kaide koyma yetkinliği onlara ait olacaktır. lakin bu kural ve kaideler ne kadar olumlu ya da olumsuz olsa dahi cesur yeni dünya kitabındaki gibi ütopyalar arzusundaki distopyaları besleyecek yönelimlere de sahip olacaktır. buradan da anlaşılacağı üzere aile olmanın ve aile olarak kalabilmenin önemini kavramak, anlamak ve bu ikbali korumak için elimizden gelien tüm çabayı ve çalışmayı sergilemeliyiz.
***film önerisi: kim bu aile