Uçurumun kenarında otura otura yükseklik korkusunu yenmiş, kendisini boşluğa bırakma ihtimalinde yere çakılmayı istediği için kuş olma hayalinden vazgeçmiş. Kimsenin peşine düşmeye cesaret edemeyeceği yüksekliğe kurmuş evini. Onca ölümün sorumlusu olmayı suç olarak kabul etmiyor henüz, her biri barışı getirdiği için. Güzel bir kadın dilenmiş tanrıdan, üstelik cennet inancı buradan gelir. Bazense rahibeler için papaz olma isteği. Kendisi için olmayan sayfaları yırtıp atmış tanrının kitabından, hiç bilmediği ayetlerle gömülmemek için, ölü bedenini saçmalıklardan saklayacağı yeri genç yaşında hazırlamış. Tek bir emir buyurmuş insanlara, kendisi için çok görülecek: Kafasını dinlemek için rahat bırakılmak. Varlığından hiç haz etmediği rüzgara duvarlar örmüş, ördüğü duvarların üzerinde küfürler bırakmış Aiolos'a. Savaşlar için eğitilmeyi reddettiği koca bir ideolojinin karşısında çırılçıplak soyunmuş; masumluğun ve savunmasızlığın tercihi olduğunu göstermek için. Soğuk rüzgarlarına maruz kalınca Aiolos'a, yeni mesaj bırakmış duvarlarının her köşesine; Bir kez yenildiğinle yetin! Tedavisi yarıda bırakılmış akıl sağlığının örnek alınacak ahlak duruşu sergilediğini düşünmüş izleyenlerin bir çoğu. Çağın epey gerisinde kalmış bir topluluğun övgüsüne maruz kalınca, işkenceler hazırlamış her birine acılar eşliğinde ölümle son bulan. Bir gün aşık olacağından hiç haberi yokmuş gibi yaşamış hayatını ve hazırlıksız yakalanmış. Her şeyin geç olduğunu kabullenmek yerine teslim olmuş kadının güzelliğine. Çocukları olana kadar sakladığı kimliği, sevdiği kadın her haksızlığı savunduğunda belirir gibi olmuş. Pencerenin perdesini cama vuran rüzgar, gürültülü olması yetmezmiş gibi bir de son sese kadar açılmış radyonun rahatsız edici sesi yüzünden, onca sınırı geride bırakıp aile kurmak için geldiği toprağın üzerinde, tepelere alçak kalan evinde uyanıp, son vermiş kendisini rahatsız eden tüm seslere. Hiçbir şeye yıkılamayacak gibi gösterdiği güç gösterisinde, tek bir merminin göğsünü delip geçmesine yıkılmış. Gücünün yettiği kadar attığı kahkahaların arasında göğe bakıp, "Rüzgarını hissetmiyorum!" diye bağırmış Aiolos'a. Ve şüphesi bastırmış kahkahasını; "Yine de fazlasıyla soğuk."
