Gözüme uyku girmiyor, midemin krampları dinmiyor.
Yeniden yasaklandık yüz yüze eğitim yine durduruldu.
Yerinde bir karar mı? Hastaneler ve sağlık görevlilerinin durumu göz önüne alınınca bu önlemler(!) sırf zamanı gelince -biz elimizden geleni yaptık- diyebilmeleri için işe yarar mı yaramaz mı tartışılır.
Haberi aldığımızın ertesi günü idare acil toplantı yaptı; online eğitimde sınıfların birleştirileceği, bire bir derslerimizin artacağı, bu dönemde öğrencilerin motivasyonunu (ya da velinin ödeme motivasyonunu) sağlamanın bizim görevimiz olduğunu, ilk esnemede tekrar yüz yüze eğitimin kademeli olarak başlayacağı tarafımıza bildirildi.
Özel okullarda çalışanlar bilir, zaten el altından tüm kademeler için yüz yüze eğitim başlayalı epey oldu. O arada ev, okul dışında hiçbir yere gitmeyen dört öğretmen covid oldu.
Emeğimizin karşılığını aldık(!) üç gün önce iki arkadaşımıza zorla tarafsız istifa imzalatmaya çalıştılar, olmayınca ücretsiz izine çıkarttılar. Bunu mesai saati bitiminde yaptıkları için hazırlıksız yakalandık. Her branştan birer öğretmen daha çıkarılacağını duyunca gardımızı aldık, diğer beş hoca için tek yürek tek bilek hepimiz direnmeye hazırdık. Arkadaşlarımız birer birer görüşmeye çağrıldıkça o şanslı kişinin kendisi olmadığını öğrenen diğer arkadaşlarımızın nasıl körleşip sağırlaştığını ve tabii ki dilsizleştiğini hayretle izledik. Sesimiz biraz işe yaramış olmalı ki büyük patron diğer iki kurumdan öğretmen çıkarıp üç arkadaşımızı oraya gönderdi, diğer iki arkadaşımızın durumu hâlâ muamma.
Velilerin ödeme yaptığını bilmemize rağmen dedik ki maaş kesintisi olsun kimse işinden olmasın, "elâlem iflas etti der" gerekçesiyle reddedildi.
Zaten asıl mide bulandıran kısmı şu pandemi sürecinin başında büyük patron kendini öyle güzel acındırdı ki bu kurumun öğretmenleri olarak okul kapanmasın deyip kendi cebimizden ödenen ödenekle, maaş almadan çatır çatır online ders ve öğrenci takibi yaptık. Haziranda bir de ne görelim patron bizim paramızla yeni kurum almış. :)
Yani bizim patronun yedi öğretmene maaş verecek parası var ama hazır online eğitim daha az adamla işini götürüp kârına kâr katmak varken neden olması gerekeni yapsın ki?
Sıkıntıyı borcunu ödeyemeyen Burak'la kirasını ödeyemeyen Gökçe çeksin; Ezgi, Dağcan, Hülya, Hatice, Gülenay mağdur olsun yeter ki patronun bankadaki parası azalmasın.
Dipçe: O dilsizleşen arkadaşlara diyecek sözüm yok, sıra onlara gelince ağzımı açarsam en az onlar kadar nâmert olayım.