Aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim,
sırt çantalı bir duman gibi,
bir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz,
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi,
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız,
sevgilim,
yalnızca kanatlarına güven...

*

Kendi yarattığımız boşluğun ucunda,
sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman.
Yürüdüğümüz yollar daralırken,
çökerken altımızdaki merdivenler,
sevgilim,
yalnızca kanatlarına güven...

*

Sevdalılar bilir,
bir kuş yağmurudur ilkbahar,
sevmeyi beceremeyenlerin koyduğu yasaklar
çözülüp gider çocuk gölgelerinde yazın
ve ağzımızın içinde dağılır aşk.
Sapsarı bir şeker gibi erirken sonbahar,
bitmeyen bir kıştan söz açılırsa sevgilim,
sevgilim,
yalnızca kanatlarına güven..
*

Elimi uzattığımda sana gemileri göstermek için,
dümende kan kokusuyla bayılmış bir kaptan,
ateşin yüreğine sürüklenen bir ülke ufukta
ve çekirge sürüleri yolcu bavullarından çıkan,
sevgilim,
dökülürken tüyleri
savaş uçaklarına çarpan güvercinlerin,
her gün değişen atlasların içinde tara saçlarını
ve yalnızca kanatlarına güven..
*

Götürürlerse bir gün beni ellerim iplerle bağlı
şiirlerimin bilmediği yerlere ve hiç kimsenin,
alnımdan fırlayacak göçmen bir kuş gibi dur
dünyanın paslanmış sırtında
ve bensizliğe havalanırken,
korkma sevgilim,
sevgilim,
yalnızca kanatlarına güven...
*
Görsel: https://tr.pinterest.com/pin/492792384230943489/