Yaşanan her bir hayatın kendine has bir ritmi var. Ara sıra ritim değişse de sabit bi senkronda akıp gidiyor hayatımız...Yirmi dört saatin içerisine ne de çok şeyler sıkıştırıp duruyoruz... Nice acı ve keder...Nice sevinç ve mutluluk... Bazen yağız atlar gibi doludizgin koşturuyor, bazen kelebek misali kanat çırpıyor kalplerimiz sevinçten...Bazen de durgun suda aheste aheste yüzen balık misali... Yavaşlıyor, dinginleşiyoruz... Özümüze dönüyoruz...


Her şeye rağmen bu hayat akışı devam ediyor. Beşikten mezara dek akışta kalabilmek ve burada demlenmek yani olgunlaşmak en isabetlisi... Hayat en iyi öğretmen... Yolun sonu görünene kadar akışta kalan iyi bir hayat talebesi olmak dileğiyle...