Sen anın şımarık ellerini tutuyorsun orada

İşte buldum, diyorsun

Ben burada beklemenin türkülerini sıyırıyorum aklımdan

Yakındır, geçecek diyorum


Sen sarılıyorsun parlak, jelatinli bir umuda

Tuttum yaşamı ucundan, diyorsun

Ben kendimi kazıyorum şimdinin telaşından

Dünlerden heves yontup yarını bekliyorum


Sen kalabalık caddeleri tercih ediyorsun, soluk almak için

Parlak fayanslar gözünü kamaştırmıyor

Ben es geçilmiş ara sokaklarda duruyorum bir sigara yakıp

Aklımın adımlarını tenhalığa alıştırıyorum


Sen yağmuru seviyorsun pencerelerin ardından

Şemsiyen kapı askılığında hazır kıta duruyor

Ben damlalara yüzümü çeviriyorum, nerede bir su birikintisi görsem kendimi seyrediyorum

İnadım diri, vermiyorum son paramı şemsiyecilere


Sen avazını kullanıyorsun kendini duyurmak için

Özgürlük sanıyorsun, aynı dili konuşmayı

Ben, nefessiz tükettiğin ömründür, diyorum

Her andan bir şey kalmalı geriye

Lekesiz hayat, yaşanmamış hayattır

Biliyorum


Senin gaz lambanla benimki aynı şeyleri aydınlatmıyor

Diyor biri

Sen düşmanlık sanıyorsun bunu

Ben, dünya varmış, diyorum


Herkesle varım aynı karanlığı yaşamaya

Yok değilim, gocunmam,

mum olurum bir çocuğun annesiz odasına


Ama şimdi, yani...

herkesin aydınlığı kendineyse burada

Benim jilet gibi rüzgarlarım var

söndürürüm büyüttüğünüz o insan ayrıştıran ateşi