Akrepler çıyanlar soğuktan donmuş mağaralarda

Bağırtıları duyuluyor köylü kadınların meralarda

Marabalar paspas olmuş ağanın üç kuruşu uğruna 


Küçük Ece heyecanla bekliyor çarşıdaki babasını

Ürkekçe yaklaşıyor ürkekçe paltosuna tutunuyor 

"Baba, bana bisiklet almadın mı?" demeye çekiniyor

Çekiniyor, sesi çıkmıyor

Haykırışları kulaklarını sızlatıyor

Sakin, ılık gözyaşı usulca süzülüyor 

Toprağa karışıyor 


Toprak olmak istiyor babası

Eğiyor başını, elini atıyor cebine 

Ucuz tütününden sarıyor, içine çekiyor

Konuşmuyor baba, Ece konuşmuyor, konuşmuyorlar

Çünkü bazı şeyler konuşulmuyor


Ece korkuyor babasından

Baba korkuyor iyi bir baba olamamaktan

Yoksulluk belini büküyor, kamburu gitgide büyüyor

Kamburuna bir de topallığı ekleniyor

Gözleri seğiriyor, hızlıca kırpıyor ağırlaşmış göz kapaklarını

Yaşlarını gizliyor, ağlayamaz biliyor

Erkekler ağlamaz diyor 

Öfkeyle çekiyor dumanı ciğerlerine kadar 

Ölsem diyor 

Tam da şu anda ölsem

Ölmüyor


Meralardan kadın sesleri geliyor

Kocalarına sövüyorlar

Yoksulluk bellerini büküyor

Hayvanlarından çıkarıyorlar öfkelerini

Tüm hırslarıyla bağırıyorlar 

Meralardan sesleri yankılanıyor


Sanki Allah'a kafa tutarcasına

Sanki heybetimizi görüyor musun dercesine

Sanki bükülen bellerinin acısını bağırarak çıkarırcasına


Gitmek istedikleri şehirler, giymek istedikleri kıyafetler var

Kara entarilerinin ardında rengarenk ruhları 

Kulaklarına küpeler yapıyorlar kirazlardan

Yapraklarla tırnaklarını boyuyorlar 

Birbirlerini anlıyorlar

Dile getirmiyorlar yalnızca birbirlerini yargılamadan onaylıyorlar

Birbirlerini seviyorlar

Birbirlerini en çok onlar sever zaten 

Çünkü sevilmemişliğin yükü sırtlarından eksilmemiş hiç

Tıpkı sopalar ve her yıl dünyaya getirdikleri sıpalar gibi


Ece seviniyor 

çünkü babası gözlerine bakıyor

Önümüzdeki hafta alacağım bisikletini sabret der gibi

Gözlerini kaçırıyor baba

Yaşamadıklarını yaşatamamak ağrına gidiyor

Yere eğiyor başını

Yere eğdikçe toprağa karışmak istiyor

Yok olmak yok etmek istiyor her şeyi


Ardından meralardaki kadın seslerini duyuyor

O kadınları anlamıyor

Kadınlar onu anlamıyor

Bunlar yine bağırıyor diyor baba

Kızına bir bisiklet alamadı diye düşünüyor kadınlar


Mağaralarda çıyanlar akrepler toprağı eşeliyorlar

Kadınların seslerinden

Babanın acizliğinden

Ecenin küçücük istediğinden kaçmak istercesine hırsla toprağı eşeliyorlar

Sonsuz döngüde onlar eşerken toprakları

Baba bıkmışken seslerden

Ece bezmişken umut etmekten

Bir ses geliyor yerin derinlerinden

Bir ses geliyor 

Akrepler çıyanlar kaçıyor

Kadınlar susuyor

Baba kamburunu doğrultuyor

Ve Ece kocaman bir kız oluyor