Akşam yemekleri yerdik her lokması aşk tadında.
Masamızı aydınlatırdı gökten yeni düşmüş yıldızlar.
Yemeklerin üzerini buram buram huzur kaplardı.
Gönlümüzdeki rengarenk mutluluk yavaş yavaş sarardı.
Zar zor dururdum üzerinde bir bacağı kırık iskemlenin.
Karşımda seni görmek pahası olmasa, olmasa hatrı gözlerinin
Ve bilsem bir gün bana su vereceğini lekelenmiş bardakla;
And olsun kendimi yere bağlardım çözülmez prangalarla.
Önümüzde güzel sözlerden yapılmış içkiler,
Her yudumunda ayrı telaş, heyecanlar sevinçler...
Her seferinde hızlıca doldururdu içimizdeki boşluğu
Eminim kimse tatmamıştır böyle bir sarhoşluğu.